ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI (İZALE-İ ŞUYU DAVASI)

Ortaklığın giderilmesi davası  bir diğer adıyla İzale-i şuyu davası, taşınır veya taşınmaz üzerinde birlikte mülkiyet çeşitlerinden olan paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyetin mevcut olması durumunda ortaklar arasında paydaşlığa son verilmesi ile kişisel mülkiyet tesis edilmesini sağlamaya yönelik dava türüdür.

Ortaklığın Giderilmesi Davası (İzale-İ Şuyu Davası) en çok miras hukukuna konu olur. Miras kalan mallar bir bütün olarak mirasçılara geçtiğinden, malın satışında anlaşamayan mirasçılar ortaklığın giderilmesi davasına başvurabilir.

Evliyken ortaklı olarak aldıkları malın boşanmadan sonra ne olacağına karar veremeyen karı koca da Ortaklığın Giderilmesi Davası (İzale-İ Şuyu Davası) açabilir.

Ortaklığın Giderilmesi Davası (İzale-İ Şuyu Davası) Aşamaları Şu Şekildedir:

  1. Noter veya sulh hukuk mahkemesinden mirasçılık belgesi yani veraset ilamı alınır.
  2. Miras malları tespit edilir.
  3. Mirasçıların kendi arasında anlaşması halinde miras taksim sözleşmesi akdetmek suretiyle paylaşım gerçekleştirilir. Mirasçılar kendi aralarında anlaşamıyor ise ortaklığın giderilmesi davası ile yargısal paylaşım yoluna gidilir.
  4. Aynen taksim mümkün ise mallar, mirasçılar arasında aynen paylaştırılır. Aksi takdirde ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilir.
  5. Satış sonrasında elde edilen tutar tüm mirasçılar arasında paylaştırılır.

 

Ortaklığın Giderilmesi Davası (İzale-İ Şuyu Davası) Ne Kadar Sürer?

Ortaklığın Giderilmesi Davası (İzale-İ Şuyu Davası), 1-1,5 yıl civarında sürer. Bu süre, mahkemeye ve taraflara bağlı sebeplere göre değişiklik arz eder.

Ortaklığın Giderilmesi Davası (İzale-İ Şuyu Davası) Davasını Uzatan Sebepler Nelerdir?

Ortaklığın Giderilmesi Davasını (İzale-İ Şuyu Davası) uzatan nedenler; ortakların anlaşamaması, dava dilekçesinin eksik hazırlanması, davanın yanlış mahkemede açılması, bilirkişi raporuna itiraz edilmesi, raporun geç hazırlanması, mahkemenin celseler arasına uzun süre koyması, kanunda öngörülen sürelerin kaçırılmış olması gibi çeşitli hususlardır.

 

SIKÇA SORULAN SORULAR

  1. Ortaklığın giderilmesi davası nedir?
  2. İzale-i şuyu davası nedir?
  3. İzale-i şuyu davası ne kadar sürer?

 

Yozgat Avukat Ufuk İleri

Avukat Ufuk İleri, Yozgat  merkezli olarak avukatlık faaliyeti yürütmektedir. Ancak, Türkiye’nin her tarafında dava ve iş takibi yapmaktadır. Gerek Yozgat’ta  gerekse Türkiye’nin çeşitli illerinde müvekkillere ait iş ve davalar avukatlık mesleğinin etik ilkeleri ve belli bir çalışma planı çerçevesinde takip edilmektedir. Yozgat  merkezli faaliyet yürüten Yozgat Avukat Ufuk İleri Hukuk Bürosu,  boşanma hukuku, ceza hukuku  ve iş hukuku başta olmak üzere pek çok hukuk alanında avukatlık faaliyeti icra etmektedir.

 

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Yozgat Barosuna kayıtlı Avukat Ufuk İleri tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeler uyarınca hazırlanmıştır.

TANIMA VE TENFİZ DAVASI

Yurtdışında boşanmış bir kişinin Türkiye’de boşanmış sayılması ancak bu konuda tanıma ve tenfiz açmasıyla mümkündür. Buna göre, yurtdışında boşanmış bir kişi Türk Mahkemelerinde tanıma ve tenfiz davası açmadığı sürece Türkiye’de boşanmış sayılmaz ve nüfusta evli olarak gözükür. Tanıma, özetle kararın Türkiye’de geçerliliğinin kabulü; tenfiz ise kararın icra edilebilirliğini belirtmektedir.

BOŞANMANIN TÜRKİYE’DE GEÇERLİ OLMASI İÇİN NE YAPMAK GEREKİR?

Yurtdışında hakkında boşanma kararı verilen kişinin Türkiye’de de boşanmış sayılabilmesi için yabancı mahkeme kararının tanınmasına yönelik tanıma ve tenfiz davası açılması gerekir. Bazı ülkelerde Belediyelerce veya Valilikçe boşanma kararı veriliyorsa da Türkiye’de geçerli bir boşanmanın yapılması yabancı ülke mahkemelerince verilmiş olan karara bağlıdır. Kararda ayrıca apostille şerhi bulunmalı ve kararın kesinleştiği tarih ayrı bir belgede (ki bu belgede de apostille şerhi olmalı) ya da kararda belirtilmelidir.

TANIMA VE TENFİZ DAVASI HANGİ MAHKEMEDE VE NEREDE AÇILIR?

Dava, davalının ikametgâhı mahkemesinde, ikametgâhı yok ise Türkiye’de sakin olduğu yer mahkemesinde, bu da yoksa Ankara, İstanbul, İzmir Aile Mahkemesi’nde açılır. (Aile Mahkemesi’nin bulunmadığı durumda Aile Mahkemesi sıfatını haiz Asliye Hukuk Mahkemesi’nde)

TANIMA VE TENFIZ DAVASI KİME KARŞI AÇILIR?

Dava, yabancı mahkemece aleyhine boşanma kararı verilen eski eşe karşı açılır

DAVANIN AÇILMASI İÇİN BELLİ BİR SÜRE VAR MIDIR?

Tanıma ve tenfiz davası 10 yıllık zamanaşımına tabiidir; ancak karşı tarafça itiraz edilmediği sürece hâkim tarafından re ’sen değerlendirilmez.

BOŞANMA HANGİ TARİHTEN İTİBAREN GEÇERLİ OLUR?

Yabancı ilamın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder.  Sonuç olarak, boşanma Yabancı Mahkemece verilen kararın kesinleştiği tarihten itibaren geçerlidir.

Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 58.maddesinde “Boşanma tarihi, boşanma kararının kesinleştiği tarihtir. Yabancı mahkemelerce verilen boşanma kararlarının Türk mahkemelerince tenfiz veya tanıma kararı verilip kesinleşmesi halinde, yabancı mahkemece verilmiş olan kararın kesinleşme tarihi, boşanma tarihi olarak kabul edilir.” şekliyle açıkça yer almıştır.

Yozgat Avukat Ufuk İleri

Avukat Ufuk İleri, Yozgat  merkezli olarak avukatlık faaliyeti yürütmektedir. Ancak, Türkiye’nin her tarafında dava ve iş takibi yapmaktadır. Gerek Yozgat’ta  gerekse Türkiye’nin çeşitli illerinde müvekkillere ait iş ve davalar avukatlık mesleğinin etik ilkeleri ve belli bir çalışma planı çerçevesinde takip edilmektedir. Yozgat  merkezli faaliyet yürüten Yozgat Avukat Ufuk İleri Hukuk Bürosu,  boşanma hukuku, ceza hukuku  ve iş hukuku başta olmak üzere pek çok hukuk alanında avukatlık faaliyeti icra etmektedir.

 

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Yozgat Barosuna kayıtlı Avukat Ufuk İleri tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeler uyarınca hazırlanmıştır.

YAŞ DIŞINDAKİ EMEKLİLİK ŞARTLARINI SAĞLAYANLARIN KIDEM TAZMİNATI ALMA HAKLARI (3600 Prim Günü ve 15 Yıl Sigortalılık ile Emeklilik)

 

Emeklilik İçin Yaş Dışında, Prim Günü ve Yıl Şartları Nelerdir?

Emekli olmak için yaş, prim günü ve sigortalılık yılı şartlarını aynı anda sağlamak gereklidir. Ancak  yaş dışındaki şartları sağlayanlar emekli aylığına hak kazanmak için yaşını doldurmayı beklemesi gerekmektedir.

  • 08/09/1999 tarihinden önce ilk sigortalılığı başlamış kişiler için; 3600 prim günü ve 15 yıl sigortalılık şartı,
  • 08/09/1999 tarihi ile 30.04.2008 tarihleri arasında ilk sigortalılığı başlamış kişiler için; sigorta yılı dikkate alınmaksızın 7000 prim günü ya da 4500 prim günü ve 25 yıl sigortalılık şartı,
  • 05.2008 tarihi ve sonrasında ilk sigortalılığı başlamış kişiler için; 5400 prim günü ve 25 yıl sigortalılık şartı sağlandığında kıdem tazminatı hak edilerek işten ayrılmak mümkündür.

Önemli bir şart da yukarıda bahsedilen tarihlerden önce kişinin 18 yaşını doldurmuş olması gerekmektedir.

 

15 Yıl ve 3600 Gün Şartı ile Kıdem Tazminatı Nasıl Hak Edilir?

Emekli aylığı almak için gereken şartlar yaş, prim günü ve sigortalılık yıldır. Bu şartlardan prim günü ve sigortalılık yılı şartlarını  sağlayan kişiler, kanunen belirlenmiş emeklilik aylığı almaya hak kazanacağı yaşa gelene kadar aylık almak için beklerler. Bu süre içerisinde çalışmalarında bir engel bulunmadığından, bu süreyi ister çalışarak isterse de çalışmayarak geçirebilirler.

Yaş, prim günü ve sigortalılık yılı şartlarını  tamamlayarak yaşlılık aylığı almaya hak kazanmış kişiler, mevcutta çalıştıkları işyerinden sigortalılık sürelerini doldurdukları için sigortadan aldıkları yazı ile ayrılabilirler. Bu kişiler mülga kanun 1475 sayılı İş Kanunu’nun yürürlükteki 14. maddesine istinaden kıdem tazminatlarına da hak kazanarak işyerlerinden ayrılırlar.

Kıdem tazminatı hakkı, yaş şartını henüz sağlamamış fakat prim günü ve yıl şartını tamamlayan kişilere de sunulmuştur.

Bir işçinin, 15 yıl 3600 gün şartı ile işten ayrıldığında kıdem tazminatını alması için bu 15 yıllık süreyi kesintisiz olarak aynı işyerinde doldurma zorunluluğu yoktur. Tüm çalışma hayatı boyunca çalıştığı işyerleri ve sigortalılık süreleri dikkate alınır. Fakat kıdem tazminatı hesaplanırken sadece son çalıştığı işyerindeki çalışma süresine karşılık gelen değer baz alınır.

Ayrıca belirtmek  gerekir ki, işçinin  kıdem tazminatına 15 yıl 3600 prim gününden hak kazanabilmesi, en az 1 yıl aynı işverene bağlı işyerinde çalışmış olma şartının da aynı zamanda sağlanması ile mümkündür.

15 yıl 3600 gün şartıyla kıdem tazminatı alarak iş akdi sonlanan işçi için, ihbar süresi şartı da aranmaz.  Bu nedenle bu sebeple işten ayrılan işçinin  bildirim süresi kadar çalışması gerekmez, ihbar tazminatı da söz konusu olmaz.

 

15 Yıl 3600 Gün Şartı Kaç Kez Kullanılabilir?

Emeklilik için yaş dışındaki şartları sağladıktan sonra bu sebeple işten ayrılıp kıdem tazminatını alan kişinin tekrar çalışma hayatına dönmesinde kanunen bir engel bulunmamaktadır.

Tekrar çalışma hayatına dönen kişi, yeni işyerinde 1 yıl çalıştıktan sonra 15 yıl 3600 prim gününü tamamlamış olması sebebiyle yeniden işten ayrılarak kıdem tazminatını talep edebilir. Bu konu ile ilgili yasal bir kısıtlama söz konusu değildir. 08.09.1999 yılından önce sigortalılığı başlamış kişilerin 15 yıl 3600 prim günü şartını sağladıkları ilk günden itibaren SGK’dan bu yazıyı talep ederek işten ayrılma hakları saklıdır. Bu yazıyı birden fazla kez temin ederek 1 yıl aynı işverende çalışma şartını sağlamak koşuluyla işten ayrılıp kıdem tazminatını birçok kez alabilir. Bunun önünde yasal olarak hiçbir engel yoktur. Ayrıca Yargıtay son verdiği kararında da bu konuda herhangi bir engel görmemiştir. İşçinin birden fazla kez bu yazıyla kıdem tazminatı almasında herhangi bir sakınca görmemiştir.

 

15 Yıl Sigorta ve 3600 Günü Kullanarak İşten Ayrılan İşçi İhbar Tazminatı Ödenir Mi veya İşçi İhbar Süreleri içinde Önceden Bildirmek Zorunda Mıdır?

SGK’dan gerekli yazıyı alan işçinin kıdem tazminatına hak kazanarak işten ayrılmak istediğini işverene tebliğ etmesiyle işverenin söz konusu yazı üzerine işçiye işyerinde çalışmış olduğu süre (en az 1 yıl olmak kaydıyla) dikkate alınarak son brüt ücreti üzerinden kıdem tazimatını ödemesi gerekir.

Özetle, 08/09/1999 tarihinden önce ilk sigortalılığı başlamış kişiler için 3600 prim günü ve 15 yıl sigortalılık şartını sağlayan yazının ilgili SGK dan alınıp işverene vermesiyle kıdem tazminatı ödenmesi gerekir. Bu hak aynı işyerinde veya değişik işyerlerinde kıdem tazminatı koşulları sağlanması halinde birden fazla kez kullanılabilir. Ayrıca bu durumda işçiye ihbar tazminatı ödenmez. İşçide aynı şekilde ihbar sürelerinde işverene bildirimde bulunmak zorunda  değildir.

Bu yazımzıda, “15 yıl sigortalık ve 3600 gün prim şartı işçinin kıdem tazminatı alması için yeterli midir”, “Yaş Şartı Hariç Emeklilik Sebebiyle Kıdem Tazminatı Alarak İşten Ayrılan işçi  Bu Hakkı Kaç Kez Kullanabilir”, “15 yıl sigorta ve 3600 gün prim dolduran her işçi için bu hak geçerli midir”, “Emeklilik sebebiyle kıdem tazminatı alınması için neler yapılması gerekir”, “Emeklilik sebebiyle işten ayrılan işçiye ihbar tazminatı ödenir mi veya işçi ihbar önel sürelerinde bunu önceden bildirmek zorunda mıdır” sorularını cevaplarını vermeye çalıştık.

 

Yozgat Avukat Ufuk İleri

Avukat Ufuk İleri, Yozgat  merkezli olarak avukatlık faaliyeti yürütmektedir. Ancak, Türkiye’nin her tarafında dava ve iş takibi yapmaktadır. Gerek Yozgat’ta  gerekse Türkiye’nin çeşitli illerinde müvekkillere ait iş ve davalar avukatlık mesleğinin etik ilkeleri ve belli bir çalışma planı çerçevesinde takip edilmektedir. Yozgat  merkezli faaliyet yürüten Yozgat Avukat Ufuk İleri Hukuk Bürosu,  boşanma hukuku, ceza hukuku  ve iş hukuku başta olmak üzere pek çok hukuk alanında avukatlık faaliyeti icra etmektedir.

NOT:

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Yozgat Barosuna kayıtlı Avukat Ufuk İleri tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeler uyarınca hazırlanmıştır.

 

Anasayfa
Faaliyet Alanlarımız
Telefon
Whatsapp
İletişim